Ne zamandır yazmak istiyorum yazamıyorum. Aslında belkide biraz sinirimi
azaltmaya çalışıyorum bu konuda.
Bazıları içmeyi bir marifet sanır, bazıları ise dert için içer. Gülünesidir aslında hemde o kadar çokki
Marifet sananlar kendilerini kanıtlamaya çalışırlar birşeylere.
Sanki yarış atıdırlar da bir yere koşuyorlardır.
Koştuklarını sanarlar ama çabuk yorulurlar.
Dert için içenler vardır ki. Bunlara sadece gülmek yetmez ki
odunu ıslatıp bi güzel sopalamak gerekir.
Sanki derdi alır alkol buna inanırlar.
Böyle gülünesidir. Ama sopayı da hakederler.
Efendim gelgelelim bu yazıyı yazmanın nedenine.
Bu hafta Dünya Rakı Haftası (4-11 Aralık)
Efenim rakı öyle bir şeydir ki. Bir kültürü vardır.
Şurdan şöyle başlayalım :)
- Rakı güneş batmadan içilmez.
- Rakı şişesinin dibini görmeye değil, rakı şişesinde sevgiyi, dostluğu görmeye çalışılır.
- Rakı tek başına içilmez, duvara, masaya bakılarak içilmez, rakı zevk için içilir. Dertlenmek için içilmez, rakı sohbet için içilir.
- Adam sayısı kadar dinlenir, kendi hissen kadar konuşulur.
- Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, futbol konuşulur, anılar tazelenir.
- Rakı, şakadan, nükteden, işletmeden anlamayan bayır turplarıyla da içilmez.
- Rakıyla, cahil cesareti ortaya çıkarılırsa, zarar görülür; düşünce cesareti harekete geçirilirse, daha sağlıklı kararlar verilir.
- Rakı gürültü ile içilmez.
- Rakıya gözyaşı meze yapılmaz.
- Rakı çabuk içilmez, hemen içip masadan kalkılmaz.
- Herkesin kadehine eşit rakı doldurulur. Buradaki adaletsizliğin ne bu dünyada, ne de öbür dünyada affı yoktur.
- Rakı sofrasında fazla yemek yenmez, mezelerle yetinilir.
- Rakı masasında, sadece kendi masanla ilgilenilir; çevredekilere sadece “afiyet olsun” denir.
- Rakı sofrasında sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz, içilen kahve fincanının tabağında sigara söndürülmez.
- Rakı masasında yalan söylenmez.
- Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da buz konur. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem de keyfi kaçar.
- Rakı masasına davetsiz oturulmaz.
- Rakı masasında övünülmez.
Çilingir sofrasının mânâ ve ehemmiyeti ise apayrı; “temiz içmek” esastır. Temiz içmek, içki içme terbiyesinin ilk basamağıdır ve içki sofralarının güzelliği de bu temizlikte gizlidir. Temiz içen, içkiyi amaç olarak değil araç olarak içer. O dostluğa, güzelliğe ve mutluluğa ulaşmak için içkiyi bir araç olarak kabul eder ve bu aracı kullanırken de asla kararını kaçırmaz, ölçüsünde kalır. İçkinin her bünyeye değişik etki yapabileceğini kabul edersek, “temiz içmek” de, her bünyenin durumuna göre ayarlanmalı, ölçü kaçırılmamalıdır.
Çilingir sofrası, rakısıyla, mezesiyle, sohbetiyle kurulduğu mekânıyla, her şeyiyle, lezzetin çeşninin üzerine kurulmuş, her şeyiyle çeşni sofrasıdır. Rakı aheste aheste içiliyor, lezzet ala ala sindire sindire… Mezelikleri, mezeleri de özen istiyor. Adabıyla içenler, rakıyı özenle hazırlanmış, az miktarda mezeyle içerler. Rakıdan bir yudumcuk aldıktan sonra azar azar alınır mezelerden, silip süpürürcesine mezelere girişmek rakı adabına uygun düşmez, görgüsüzlük sayılır. Rakı sofrasında beğenilen mezelerden az almak, ikram etmek, paylaşmak gerekir.
Nice Rakı Haftalarına. Keyifli bol sohbetli hemde
Contact me: fatih.usalan1 esfatus@hotmail.com
Latest tweet: I liked a @YouTube video http://t.co/Vauqw89O Don Omar - Danza Kuduro ft. Lucenzo |
No comments:
Post a Comment