Monday 5 December 2011

Rakı Candır :) - İçmek de vefadır.

Ne zamandır yazmak istiyorum yazamıyorum. Aslında belkide biraz sinirimi 
azaltmaya çalışıyorum bu konuda.

Bazıları içmeyi bir marifet sanır, bazıları ise dert için içer. Gülünesidir aslında hemde o kadar çokki 
Marifet sananlar kendilerini kanıtlamaya çalışırlar birşeylere. 
Sanki yarış atıdırlar da bir yere koşuyorlardır.
Koştuklarını sanarlar ama çabuk yorulurlar. 
Dert için içenler vardır ki. Bunlara sadece gülmek yetmez ki 
odunu ıslatıp bi güzel sopalamak gerekir. 
Sanki derdi alır alkol buna inanırlar.


Böyle gülünesidir. Ama sopayı da hakederler.
Efendim gelgelelim bu yazıyı yazmanın nedenine. 
Bu hafta Dünya Rakı Haftası (4-11 Aralık)
Efenim rakı öyle bir şeydir ki. Bir kültürü vardır. 
Şurdan şöyle başlayalım :) 
  • Rakı güneş batmadan içilmez. 
  •  Rakı şişesinin dibini görmeye değil, rakı şişesinde sevgiyi, dostluğu görmeye çalışılır. 
  •  Rakı tek başına içilmez, duvara, masaya bakılarak içilmez, rakı zevk için içilir. Dertlenmek için içilmez, rakı sohbet için içilir. 
  •  Adam sayısı kadar dinlenir, kendi hissen kadar konuşulur. 
  • Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, futbol konuşulur, anılar tazelenir. 
  •  Rakı, şakadan, nükteden, işletmeden anlamayan bayır turplarıyla da içilmez. 
  •  Rakıyla, cahil cesareti ortaya çıkarılırsa, zarar görülür; düşünce cesareti harekete geçirilirse, daha sağlıklı kararlar verilir. 
  •  Rakı gürültü ile içilmez.
  •  Rakıya gözyaşı meze yapılmaz. 
  •  Rakı çabuk içilmez, hemen içip masadan kalkılmaz. 
  •  Herkesin kadehine eşit rakı doldurulur. Buradaki adaletsizliğin ne bu dünyada, ne de öbür dünyada affı yoktur. 
  •  Rakı sofrasında fazla yemek yenmez, mezelerle yetinilir. 
  •  Rakı masasında, sadece kendi masanla ilgilenilir; çevredekilere sadece “afiyet olsun” denir. 
  •  Rakı sofrasında sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz, içilen kahve fincanının tabağında sigara söndürülmez. 
  •  Rakı masasında yalan söylenmez. 
  •  Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da buz konur. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem de keyfi kaçar. 
  •  Rakı masasına davetsiz oturulmaz. 
  •  Rakı masasında övünülmez.

Çilingir sofrasının mânâ ve ehemmiyeti ise apayrı; “temiz içmek” esastır. Temiz içmek, içki içme terbiyesinin ilk basamağıdır ve içki sofralarının güzelliği de bu temizlikte gizlidir. Temiz içen, içkiyi amaç olarak değil araç olarak içer. O dostluğa, güzelliğe ve mutluluğa ulaşmak için içkiyi bir araç olarak kabul eder ve bu aracı kullanırken de asla kararını kaçırmaz, ölçüsünde kalır. İçkinin her bünyeye değişik etki yapabileceğini kabul edersek, “temiz içmek” de, her bünyenin durumuna göre ayarlanmalı, ölçü kaçırılmamalıdır.

Çilingir sofrası, rakısıyla, mezesiyle, sohbetiyle kurulduğu mekânıyla, her şeyiyle, lezzetin çeşninin üzerine kurulmuş, her şeyiyle çeşni sofrasıdır. Rakı aheste aheste içiliyor, lezzet ala ala sindire sindire… Mezelikleri, mezeleri de özen istiyor. Adabıyla içenler, rakıyı özenle hazırlanmış, az miktarda mezeyle içerler. Rakıdan bir yudumcuk aldıktan sonra azar azar alınır mezelerden, silip süpürürcesine mezelere girişmek rakı adabına uygun düşmez, görgüsüzlük sayılır. Rakı sofrasında beğenilen mezelerden az almak, ikram etmek, paylaşmak gerekir.  

Nice Rakı Haftalarına. Keyifli bol sohbetli hemde




Facebook Twitter Blogger
Contact me: Skype fatih.usalan1 MSN esfatus@hotmail.com
TwitterLatest tweet: I liked a @YouTube video http://t.co/Vauqw89O Don Omar - Danza Kuduro ft. Lucenzo
  Get this email app!  





Wednesday 23 November 2011

Plansız yaşamak da gerek

Kimin aklına gelmiştir ki, kalkıp koşa koşa gitmek bir yerlere. 
Yada 
ansızın birşeyler yapmaya karar vermek. 
Sonunun nereye gittiğini bilmeden bir otobüse binmek gibidir.
Hayattan zevk almaktır aslında bu. 
Hergün yapılan şeylere aykırılıktır bu. 
Bilmediğin bir şarkıyı söylemeye çalışmaktır.
Toplumun monotonluğuna biraz daha karşı çıkmaktır belkide. 
Üniversite kazanıp 4 sene en ön sırada oturmak değildir. 
Kitapların arasında kaybolmak hiç değildir bu. 
Yada sınav öncesi birşeyler ezberleyip sınavdan sonra unutmakmı asla.

Yaşadığın her anı belki yıllar sonra bile unutmamaktır. 
Keşke dememektir plansız yaşamak. 
Heyecan katmak, adrenalini doruklarda yaşamaktır. 
Belki bir çocuk gibi parka gidip sallanmaktır
Belki de bir otobüse binip başka bir şehre gitmek delice bir amaç uğruna.
Cahit Sıtkı'nın da dediği gibi yaş 35
yolun yarısı ettiğinde
yada bir şekilde kendini hayata attığında başka şeylere vakit bulamamak
değildir.
Monotonlaşmak da değildir.
Eve gelip hergün aynı kanalı izlemeye ,
Aynı koltukta aynı şekilde oturmaya da benzemez.
Birşey karar verilmişse yapılmalıdır :)
 Hayat BUDUR.












Saturday 15 October 2011

Yepyeni - HSYK - Oha Be !

Tekrar merhabalar.

Elimden geldiğince birşeyler yazmaya çalışıyorum burada. Gündem saçma haberler ve terör mevzusuyla kaynarken HSYK toplantılarının saçma haberleriyle tekrar dumur olduk. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu ( aslında adalet mülkün temelidir deyip güvendiğimiz kurum ) yaptığı toplantılarda 15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 434. maddesindeki uygulama yeniden hayata geçirilmeli.”

(Yürürlükten kaldırılan bu madde kaçırılan veya alıkonulan kadının evlenmesi halinde koca hakkındaki cezanın 5 yıl ertelenmesini öngörüyor. Ayrıca söz konusu madde mağdurun tecavüzcüsüyle evlenme maddesi olarak yoğun şekilde tartışılmıştı.) 



Yani olay Nihat Doğan'ın şarkısı erkek hegamonyasına dönüştü. Benim olmazsan taciz ederim utanmaz üstüne tecavüz de ederim. 


Neymiş efendim eğer bu uygulama hayata geçirilirse adaletteki iş yükü de azalacakmış. Hem insan dahi denmeyecek yaratıklarla tecavüz edilen kişiyi evlendirceksin. Ondan sonra diyeceksin ki adalet yerini buluyor iş yükümüz az. Bide olduda bitti maşallah. El insaf yahu. Hem hayvanı akla, hemde sokağa sal ki yarın bir gün bir başkasına daha saldırsın. Bu nasıl adalet. 


Bu saçma sebepten ötürü HSYK bilinçli ve hakkını arayan bir genç olarak şiddetle kınıyorum

Sunday 18 September 2011

Garipten şarkılar - Ne diyorsun arkadaş

Eee bi kere başladın mı ardı gelir demişler. Geliyorda. Uzun zamandır aklımda olan bir konuydu. Geçen yanlışlıkla açtığım bir radyo sonrası dumura uğramamla blogger trendim oldu :)

Herneyse gelelim efendim olaya. Geçenlerde gecenin köründe aa hadi radyodan dinleyim bu seferde müziği diyerek başladığım olay. Beni benden aldı. Radyoda gecenin üçünde Sevgülü ünlü  Türk düşünürümüz Nihat Doğan'dan yine ahanda burdayım - kroluk heryerde dediğim bir şarkı vardı. Bakın sözlerini de paylaşayım biraz hak vermezseniz ne ala : Benim olmazsan taciz ederim.  Portakal dur burda kal. Bu ne arkadaş. Diyorsun ki ya gel kendin yada seni sana bırakmam. Ben bu nacizane arkadaşa şimdi Tarkan'dan kıl oldum abi mi desem yoksa başka ..... mı söylesem. ( Okuyucu aklını kötülüğe kullanma boşluk yerine şarkı gelecek ). Hazır Nihat Doğan demişken aklıma tvde çıkan şu reklam da geldi harbi harbi kıl oldum. Tüylerimde diken diken oldu.

Bazen düşünüyorum da bu şarkıcıları kim gönderiyor bize diye.

Hazır garip şarkılara geldik değinmeden de olmaz bi ara bi şarkı vardı neydi o beni benden alırsan seni sana bırakmam diyordu sevgili  İbo. İngilizce öğretmeye çalışan Ümit Besen'imiz vardı. Şarkının sözleri de I Love you , I love you, Do u love me ? Yes I do 'ydu . Yazık Ümit Besen çok harcadı kendini topluma bişeyler kazandırabilmek için çok yırtındı. Olmayınca da Nikah masasınaaaa oturdun işteeee diyerek yıktı kedere bağladı garibim.

Kıskançlık konusunda manyaklığa bağlamış sanatçılarımızda var. Bizde olmasında kimde olsun. Henüz üç yaşındaaaa bir kardeşim vaaar seni ondan bileee kıskanıyorummm diyerek , kıskançlığa manyaklık boyutunu getirmiş Hakkı Bulut'umuz var.

Kendine zarar verme ortalığı yıkma konusunda Hakan Taşıyan'ımız vardı canım yurdumun. Çıldırır kahrederim hayatımı mahvederim diyordu kendisi. Gelin olduğu gece gidiyor o da işin ekstra noktası. Daha can alıcı.

Acaba ne diyor bu şarkıda dediğimiz sanatçılarımız var bizim. Honki ponki tonki ponki tonki ton gibi bişeyler diyerekten bir Faruk K. mız .

Hey Corç versene borç olmaz maykıl hadi kaykıl ( doğrusu olmaz maykıl bendede yok ) diyen bir Hakan Pekeri'miz

Topluma arabada beş evde onbeş diyerek toplumsal mesaj vermek isteyen dolmuşcu abilerin baş tacı Ankaralı Namık'ımız

Liseeliii liseliii diyerek sapığa bağlamış Cengiz Kurtoğlu'muz

Genç kadınlara kazak örme sevgisini aşılatmaya çalışan Mustafa Sandal'ımız

Allah belanıııı versinnn , Canın çıksıııın insafsıııız , hani sen beniiiiimdin Müzik teröristi İsmail YK'mız

Bize helva sevgisini aşılayan , bakgal amcaaa diyen Mahmut Tuncer'imiz

Acaip hayvanlara benzirsen diyen Hüseyin Turan'ımız var. Yazmaya kalkarsan bol var ama şimdilik bu kadar.
Bu nacizane şarkıyı da bir tebessüm yaratmak amacıyla paylaşıyorum


Yeni bir başlık - Burası bizim gezegen , çıkış sağ tarafta

Yazmayalı uzun zaman oldu. Yazmaya isteğim yoktu cidden uğraşmadım da.Neyse,  Herşeyi geride bıraktığım 1 yıldan sonra gerçekten de kimler için değerli olduğumu, kimlerin hakkımda ne düşündüğünü daha iyi anlama fırsatı buluyorum. Bazen birşeyleri anlamak için dışardan bakmak gerekiyor. Anlayamıyorsun bazen içinde olunca ne olduğunu.

Geride bıraktığım yıllarım var ,  bu yıllar içinde keşkelerim iyikilerim oldu. Deli gibi sevindiğim , çok üzüldüğüm şeyler vardı. Hep batırmışımdır iğneyi kendime, derim bazen çok yavaşım , bazen çok lider ruhluyum diye.  İnsan bazen yeryüzündeki en iğrenç kişi olduğunu da düşünebilir , yeryüzündeki kanatsız melek olduğunu da. Deneyimleriz hep, yapabildiğimiz kadar , görebildiğimiz kadar , sınırlarımız kadar. Gelgelelim nedense son zamanlarda kendimi daha çok meleğe benzetmeye başladım kanatsız olanlardan hani canım. İnsanlar bu kadar da değişmiş umursamaz olamaz diyorum kendi kendime. Düşüyorlarmış. Doğuşundan beri aç gözlü olan insanoğlu , kendini daha da ilerletmiş insanları kullanır olmuş. Kendilerine verilen değeri umursamaz olmuş. Olmuşta olmuş yani.

Bu Avrupa olayları öncesinde beni desteklemeyenler , hatta gerizekalı olduğumu düşünenler oldu. Var biliyorum gözlerinizdeki ifadeyle ağzınızdan çıkan iyi olur canım sözlerini hala anımsıyorum.

Bir de şu var. Hayat fırsatlarımıza göre insanlar tanıyoruz, hayatımıza yeni kişiler dahil ediyoruz. Ne şekilde olursa olsun bir kefeye koymuş oluyoruz. Ama insan şaşırtıyor işte. Neyse efendim bu kadar. Uzatmanın manası da yok :)

Keyifli sonbahar günleri diliyorum hepinize.
Kucak dolusu sevgiler

Tuesday 5 July 2011

Chapter 54 - Human Trafficking





Hi everyone

Last time I wrote it was long time ago. And it's really sad to can't write. Need to do stuffs and feeling summer.

In this nice summer, I'm going to ending time of my project. And I'm feeling so mixed.
I think Latvia will take a big part in my heart.

This topic will be about Human Trafficking
There is one of the huge problem of the world. Make people slave. Use them in different kind of positions, e.g sex slaves , work labour, organ trafficking. 


In that case, 4 create awareness we had a simulation game.
We had a plan. I was in trafficker role.

How ? 
We were in middle of nowhere for 3 days.
Actually it was really hard to give command to people make them slave.

And fırst day everything was perfect ,  we were playing games, talking a lot.Than saturday morning we woke up around 5 am in the morning and plan everything.


In case we had two people who had a mask and military clothes.

(Actually when I woke up, even I scared from them )

I think photos can explain more :) 







Chapter 55 - Bizden adam olmaz ! (TR)





Merhabalar ,

Yaşam hızlı bir şekilde akmaya devam ediyor. Gönüllülüğümü geride bıraktığım 11 ay içinde gördüklerim biraz da olsun fikrimi şikayetimi sunma isteğimi daha da artırıyor.

Letonya'nın başkentı Riga'da 1 yıllık Avrupa Gönüllü Hizmetimin son ayına girmiş bulunmaktayım. Avrupa'yı biraz daha görme fırsatı bulduktan sonra, gelgelelim bizim ülkede neler eksik diye aramaya başladım. Neler değil ki !!!

Avrupa Birliği'ne girme süreci içinde giden canım ülkem bir çok eksiğimiz var. En sonuncusunu da gördükten sonra burda yazmaya karar verdim. Bu yazıda belli başlı başlıklar altında gideceğim.

Geçenlerde otobüs durağında farkettiğim olayla sinirlerim biraz daha kabardı. 700.000 nüfusu olan şehrin belli başlı noktalara GECE OTOBÜSÜ var ve sadece %50 fazla ödüyorsunuz . Ankara'lı olanlar bilir ( Bu arada Ankara'da yaşadığımı söylemeyi unutmuşum ) saat gece 11 den sonra otobüs bulamazsınız. Ankara'da gece otobüsünün olmamasının akıllı sebebi güvenlikten ötürüdür. Ya da üstü kapalı bir şekilde şöyle denmektedir : Ulan gece gece dışarda ne işiniz var , Geceleri dışarıya ancak ayyaşlar , içki içenler çıkar oturun oturduğunuz yerde yada oturmayın uyuyun.

Kendini bilmez bazı kişilerin aldığı saçma sapan kararlar yüzünden böyle saçma salak bir haldeyiz.
Gece kültür faaliyeti olmaz akşam 11 dan sonra dışarıya çıkılmaz.

Avrupa'da durum nasıl ? 

Letonya'da yaz için gece ulaşımı var. Londra (İngiltere) gece ulaşımı olabildiğince fazla , Polonya'nın başkenti Varşova'da gece 15-20 dakika da bir otobüs tramvay vardır.

Londra


Bir ikincisi bisiklet denen bir alışkanlığı yoktur bizde. Bisiklet kullanan kişilere farklı bir bakış açımız bir toplum baskımız var. En azından bisiklet kullandığım zamanlarda bunu hissettim. - Ki bisiklet yolu mu ? O da ne ? demeye hiç mi hiç gerek yok.
Yaya ve bisiklere ait yol



Bir başka bir konu ise bayağ bir garip bir milletiz. Yediğimiz cipsin paketini , kolanın şişesini , sigaranın izmariti sokağa fırlatıp arkamıza bile bakmadan giden bir toplumuz. Fakat en azından Letonya'da durum böyle değil. Sokaklar olabidiğine temiz ve güzel.

İşte bu yüzden her seferinde kendimizi belli ediyoruz ne kadar Avrupa'dan uzak olduğumuzu. Önemli olan para,isim değil KÜLTÜR.

Saturday 4 June 2011

Chapter 53 - Lifes is going on EN - TR


 


Hey

I know I'm so sad to didn't write anything to my blog. But Life is going on with something help problems. 

I hope everything will be fine soon.  

See ya ! 


Merhabalar 

Biliyorum biliyorum uzun zamandir bloga hicbir sey yazmadim fakat yasam kucuk saglik problemleriyle de olsa devam ediyor. Umarim hersey yolunda olur.
Yakin bir zamanda yazmak dilegiyle :) 

Kendinize coook iyi bakin 

Wednesday 11 May 2011

Chapter 52 - EBD - Latviešu

Čau
Es esmu Fatih.Tu zini mani kaut kadā veidā. Varbūt tu zini mani dzīve vai sekojot manam blogam.

Es daru Eiropas brīvprātīgo darbu  jaukajā Rīgā , Latvijā. Es dzīvoju 9 mēnešus.

Es esmu lielpilsētu persona. Man ļoti patik daudz cilvēku apkārt. Dažreiz, man nevajag sākt ar viņiem runāt, bet dažreiz, acis runā daba runā viss runā

Kad es ierados, šeit bija cita kultūra, cita dimensija, daļeiji tā ir cita dzīve, citā vietā.

Joprojām, es esmu students, Es studēju valsts ekonomiku un nodokļu sistēmas. Es domāju darit EDB tāpēc ka tās būtu pārmaņas.

Kad es biju pirmā kursa srudents universitātē, nolēmu strādāt NVO, Es sāku kā brīvprātīgais un tagad es esmu vienadžu izglītotās par dažādām tēmām.

Vai tas bija labs lemums braukt uz Latviju?

Jā, tas bija, bet man nācās mainit... Pārtraukt studijas un ierasto dzīvī.
Bija daudz jautājumu : Ko tu darīsi? Vai tu esi traks ? Uzkādu valsti tu brauksi ? Vai pingvīni tur dzivo ? Tu sasalsi ragā. Un daudz citu jautājumu.

Latvijā, diemžēl es dzirdēju daudz stereotipu par Turciju, piemēram , Vai jūs precat 5 sievas ? Vai jūs lietojat Latīņu alfabētu ?

Bet bija forši mainit stereotipus.

Man ir laba pieredze Latvijā, foršas hokeja spēles, iešana uz Vecrīgu, atpūlšanās ar draugiem. Satikšanās ar runašana ar jauniem cilvēkiem un kopīgu interešu atrašana.

Ez izdīvoju vissaukstākas ziemu savā dzivē Februārī. Bijas ap -25°C.

Nākamajā mēnešī būs gatavs t-krekls ar uzrakstu. Es izdzīju Latvijas ziemā, Nākanā?

Varbut tagad tu lasi šo rakstu. Es esmu ļoti paticigs par vairāk nekā 4000 apmeklētajiem 7 mēnešos.

Pēc 9 mēnešiem es varu reikt : Man patīk Latvijā.

Priekā visi mani draugi. :)

Monday 2 May 2011

Chapter 51 - EVS - ENGLISH

I'm Fatih.

You know me somehow because you know me maybe real or following me from blog. I'm doing EVS in sweet city Riga in Latvia.
I already spent 9 months and little bit more. 

Ok I'm metropol city person. I really like a lot of people around me. Sometimes you don't need to talk with them. Ok I'm sometimes quiet. But Sometimes eyes talking, sometimes nature... I came to Latvia. There was another culture, another dimension, partly it is another life in another place for partly in my life. Take a breathe for little while.

Still I'm  university student. I'm studying about public economy and tax systems. 4th class student. I believed to do EVS, because it was one of the change for me. In my country to go Europe or going abroad it's not so easy. Also I didn't know If i have a chance how I will use it.

When I was 1st class of university , I decided to work on NGO.  I started to be volunteer in some NGO's. And now I'm a peer trainer about a lot of subject.

Was it good decision to come Latvia ?
It was good decision for me but leave from everything... pause my school and my life and so on. There was a lot of question : What will u do ? What will happen to your school ? Are u crazy ? What kind of country are u going ? You will be iceman in the cold . And a lot of things.

In Latvia, Sorry but I heard a lot of stereotypes about Turkey. eg. Are u marrying with 5 women in Turkey ? Are u using Latin alphabet ?
It was nice to change people stereotypes.

I have really good times in Latvia. Nice hockey matches, going out to Oldriga and chill out with my friends meet with new people and talk with them and find common things. I survived most colder winter in my life. In February around -25 °C. And T-shirt will be ready next month. Slogan is I survived in Latvian winter. Next ? :)

Now maybe you are reading this article. I'm very thankful for more than 4000 visitors in 7 months. 
After than 9 months I can say I really like this sweet country.

Cheers all my friends.
F@Tih

Friday 29 April 2011

Chapter 50 - Another Day in Life

Today

One of the day to i don't know how im feeling. like a my soul somewhere in deep gale. Actually I dont know whats the problem. I dont know how to weather gale. , maybe im so patietistic. Maybe im so emotional. maybe maybe maybe... No point to fill in 3 points.

If i was a leaf, i dont know if i can survive this nature.

I know i have really good opportunity, really wonderful friends, very good life like everyone wants. But where is missing point. Did I make mistake something ?
I dont know what i miss in my life. Maybe lost childish. Maybe family or wrong decisions
That reason sometimes Im feeling lonely maybe asocial.

Do i need cry to feel comfortable....? if i will be better yes.

Million times sorry for if i did smth wrong or disturbing anyone or .... Whatever.

Tuesday 26 April 2011

Chapter 49 - Stop Sex Trafficking

Heyy

Im giving new information about stop sex trafficking campaign. I found this web page , when i was searching campaigns about human trafficking

Please sign it.

Merhabalar
Bu web sitesini insan kaçakçılığı hakkında kampanyaları ararken buldum

İmzalarsanız, insanların zorba kişilerce satılmasına alıkonulmasına bir miktar da olsa engel olabiliriz



Chapter 48 - Gençlere Sağlık - Health to Youth Trainer Training

Merhabalar Efendim

Öncelikle Türkçe yazmayalı uzun zaman oldu demi ama. Her neyse özür dileyerekten sadede gelelim :) 28 Mart - 18 Nisan arası Türkiye'de zamanın büyük çoğunluğunda ise Istanbul'daydım. Istanbulda olduğum zaman süreci içerisinde yorucu ama bir o kadar tatlı bir koşuşturmaca içerisinde yer aldım. VI. Dönem Gençlere Sağlık eğitmen Eğitimi'nde gönüllü eğitmendim.

9 günün sonunda bir sürü yeni arkadaş edindim kendime, yaptığımız bu güzel şeylere daha da güzellik katacak 16 yeni capcanlı kişi katıldı :)

Efenm hoşgeldiniz sealar getirdiniz

Monday 21 March 2011

Chapter 46 - Photos







Posted by Picasa

Chapter 44 - Hitchhiking - Stopēšana

Sveiki Visiem

Šajā rakstā es runāšu par stopēšanu.

Pēc semināra, mēs nolēmām stopēt. Un mēs sadalījāmies grupās.

Vispirms es nolēmu braukt uz Rīgu ar Ievu.  Bet Liene gribēja braukt ar ārzemnieku. Pārējie bija aizņemti. Mēs nolēmām braukt uz Rīgu ar Lieni.  

Mēs nostopējām mašīnu. Mēs sākām runāt bet šoferis nerunāja. Viņš beigās pajautāja no kurienes es esmu.
Mēs aizkļuvām līdz Babītei. Un mēs nolēmām stopēt atkal.

Mēs nostopējām mašīnu atkal. Šoferis bija lielisks , Viņš runāja labā angļu valodā un viņš bija interesants. Mēs arī bijām interesanti. Viņam ir ļoti laba mašīna.

Thursday 17 March 2011

Chapter 44 - Survival in Action - Latviešu Valoda

Čau Visiem :)

Es rakstišu šo rakstu par Ķemeru Nacionālo Parku. Pagājušajā nedēļā mēs gājām uz parku. Mēs nogājām 20 km. Mēs redzējām sanatoriju. Patiestībā , es gribēju rāpties uz augšējo stāvu.

(Ps my latvian teacher haven't very good latvian :D )

Labi, es jutos ampaldījies kā džungļos. Mēs meklējām ceļu. Bet mēs nevarējām atrast.
Mēs nogurām.

27. martā, mēs brauksim uz Ķemeriem atkal. Pirms es ceļošu uz Turciju 28. martā

Ceru rakstīt atkal
Veiksmigu Dienu
Fatih :)

Chapter 43 - Tallinn

Sveiki / Hi

We went last week to Tallin (Estonia). It was really nice chance for us :) And I really like it. By the way we went to couchsurfing sauna camp :) Estonian people are really hospitality. Thanks them really nice and interesting conversation.

There is a lot of photo of our travel.
Hope to enjoy with photos.



Friday 4 March 2011

Tuesday 1 March 2011

Monday 28 February 2011

Chapter 40 - Eurovision Songs

Hi Again

Eurovision 2011 will be in Dusseldorf Germany on May. All the countries started to choose their songs. There is two songs from Latvia and Turkey.

I hope you will like it.
Have a good listen

Musiqq - Angel in Disgue - Latvia



Yuksek Sadakat - Live it up - Turkey



See you next time :)

Chapter 39 - Skate in Action - Fatih is surviving (Trying)

Hi again =)

We are so much happy today. Especially Maria visited us today ( Maria is our joke. If we are cleaning home we are calling eachother Maria

 I watched Dinamo Riga - Dinamo Moscow hockey match. Dinamo Riga won match in extra time :)  
By the way I'm fan of Dinamo Riga :)

After match we decided to go oldtown  for ice skating :) 

There is videos about I'm trying to survive :) 

Video 1 : Preparing :)  


Video 2 : I'm trying to walk :D

 

Video 3 - Playing with shoes - Antention Manuel is coming :D  



Video 4 - Manuel trying to claim down to me - Supported Raivo

Comment from me :D Neeee Es negribu :D




See you next time 

Ata :)

Sunday 27 February 2011

Chapter 38 - Pirmais latviešu rakstīt

Cau



Es nolēmu rakstīt latviešu valodā šo rakstu. Es zinu, es meginašu mācīties latviešu valodā. Tas ir loti gruti. Bet es zinu sevi. 

Tagad es jautāju Raivo. Bet es nezinu vairak vardu. 

Dažreis , Es juties , es zaudēju motivāciju. Es nezinu kapec. Man nepatik īpaši es runāju nepareizi ar cilvaki runa tu nevari lietot tos. 
 
Patiestiba, man nevajag radit mana pieredze. Dažreis , man nepatik jā cilvaki smejas par mani.
Piedot, bet tas ir manu sūdzību. 


Varbut , es varu runat latviešu valoda forš. but man vajag laiks. 


Un, lūdzu, nav jāgaidi no manis ideāla latviešu valodā. Bet es darišu labi.

Ritdiena , es braušu imigrācijas biroja. 

Uz redzešanos 
Fatih

 

Chapter 37 - Life

Hi :) 

Today is traditional cleaning day and now  Manuel cleaning to carpet with vacuum cleaner.  I wanted to write here.I don't know actually why :) 


Whatever :) 

We walked on Daugava yesterday. Actually we were part of write slogan on Daugava ( Special thanks to Una for inform us ) 
:) It was so interesting because we were first tourist with write them :) 

Interesting way in my life I was walking first time on the river >D
And people really interested with us :) 
I will put photos and videos later :)

We went to bar after than imagine it middle of river :) ( Of course with ice ). How much cold was it I don't know 

There is 2 videos. One of them before went out from home. Another one in daugava but its dark

Video 1 : DRUNK in ACTION 



Have nice Sunday 
Actually have a nice day

I'm presenting you my favourite song :) 
Have a good listen 


See u next time :)


Monday 21 February 2011

Chapter 35 - Do Crazy Things - Walk on Daugava

Hi dear my super visitors.
I'm very happy to share this event with u :) Because it will makes me happy :)
We will walk on Daugava. Daugava is river but now everywhere is ice :D


http://en.wikipedia.org/wiki/Daugava_River


Daugava in summer


Daugava in winter


There is link to if u have possibility to join us :)
http://www.facebook.com/event.php?eid=147719488622075


Hope to crazy and good event


Fatih :)

Sunday 20 February 2011

Chapter 34 - Traditional Cleaning Festival

Hi Again


Manuel and me normally cleaning to home every 2 days. But if party happening this mean we should clean one more time :)

There is video about how is going cleaning :D

I hope you will like it :)



Chapter 33 - Videos in EVS Life

Hi :)

There is videos from our EVS Life

We decided to record video when we are so funny :)

There is now all of them :) But we will record new videos too.






Sexy man in Manuel´s room. What happened him especially Manuels bed :D
Girls maybe you can violate him :D





Fake sun in Riga :D
There was sun but weather was -15 C.
After than Foodbox ( Turkish Kebab Restaurant ) we recorded that video.



There was before than party. :)
Manuel was claim down. And his panth was wet.

ooooooo Laima Clock is very hot :D
Can I upload facebook :D




Warsaw Travel

Shopping shopping shopping :D

Civilization Yihuuuu :)

Thanks to intelligent people :D You will see in video :D




Look at civilization :D


Friday 11 February 2011

Chapter 32 - Need to stay away from stress, Blank web page :)

Hi

Dear my super visitors ,

I want to share my story with u and I really like to write something to here. This time I will explain what happened in my work about flash making.

I know how to make banner, but of course I'm not best one to do it. I'm trying to learn how to do it.

Thursday I started to work with flash. I made button. I tried to add one link. I wrote all codes. And I was trying and result this wasn't working :(

Whatever

I think i will do it later. And it will be successful :)

I present one song :)

Have a good listen

Hope to write again soon

Chapter 31 - Midterm Training




Hi :)

Me and Manuel, we were midterm training 8-9 February 2011.

We went to Salaspills Jungle or Forest :D There is middle of nowhere :D

We had very good time with our friends :)

And it was amazing chance to do something with our friends.












We made one video to mentors :)

Friday 21 January 2011

Chapter 30 - Cancelled Oslo travel , welcome to Warsaw

Hi :)

We bought ticket to Oslo end of december for go on 22-25 February. It was very cheap tickets.
We started to search couch surfing. By the way we have couchsurfers. :)

We didnt find any place in Oslo for stay. Actually we found one place but lost our motivation to go Oslo. And we decided to go Warsaw in last minute.

And we started to search couch in couchsurfing. And we received reply in 45 minutes. But it's funny way we were searching couch in Oslo more than three weeks.

We bought tickets and we went to Warsaw.

Warsaw is amazing city and its very cheap :) I'm very happy to saw and round trip 3 days in Warsaw.

Ps Thanks to Dobromile. She gave us sleeping place. And she hosted and take care about us.

It's funny way of the Warsaw oldtown (Staro Miastro) every corner 3-4 church and after than kebab place. Of course don't forget about unlimited menu from Pizza Hut just 5 €. I think i ate too much pizza long time later.

Of course go very lux restourant and pay 7 euro for very huge plate and beer :)

I think I will go Warsaw one more time.
Warsaw wait me :)

There is a lot of photos.


Manuel& me in the Oldtown



Defensive Wall


Flying People :)